top of page

AŞKIN MİMARİDEN SANATA DÖNÜŞÜMÜ: MİHRİMAH SULTAN CAMİ KÜLLİYELERİ

Mimar Sinan’ın, Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan’a olan aşkının eseri…

Adını sık sık duyduğumuz külliyelerin ardındaki öykü … Matematik ve geometri dehası Sinan’ın tasarladığı yapıtların duyguyla mimariye etkilerinin izleri…


Koca Sinan’ı hepimiz biliriz. İsmi hafızalara kazınan Sultan Süleyman’ı da duymayanımız yoktur. Biraz okuduğum kitaptan biraz da araştırdıklarımdan yola çıkarak, ardında bıraktıkları hikayeyle tanıyalım külliyeleri. Cami külliyeleri şu anda İstanbul Edirnekapı mevkilerinde ve Üsküdar sahil şeridi sınırlarında bulunmaktadır. Bu külliye izleri -kesin olmamakla birlikte- duygusal bağlar ile tasarlanmış ve günümüzde hikâyeleştirilmiştir.


Şimdi hikâyenin izlerini takip edelim!


Topkapı Sarayı’nda 1522 yılında dünyaya gelen Mihrimah, babası Süleyman tarafından Farsça’da Güneş ile Ay anlamına gelen isimle adlandırılır. Mihrimah büyüdükçe güzelliğinden söz ettirir. Yıllar sonra o zamanın yaş algısı ve hayatı anlama yönünün farklılığıyla 17 yaşına basan Sultan Mihrimah’a evlilik çağının geldiği söylenir ve Koca Sinan ile Diyarbakır Valisi Rüstem Paşa aday olarak gösterilir.


Bununla birlikle Başmimar Sinan’ın zaman zaman sarayda gördüğü Sultan’a öncesinde de aşık olduğu söylenir. Mimarımız o zamanlar evlidir ve yaklaşık olarak 50 yaşlarındadır. Hikâyeyi takip ettiğimiz gibi kalbinin izlerini süren Mimar Sinan, tutkularının merakını derinden hissederek sarayda tasarım yapmaya devam eder. Bu sırada dedikoduların peşine düşer.. Tüm bunlar bir kenarda dursun evlilik çağındaki sultanlar için çeşitli etkinlikler imtihan şeklinde gerçekleştirilir. Hürrem kızı Mihrimah’ın evlilik kaderi zihinlerde entrikacı ve rüşvetçi Rüstem Paşa ile bütünleşir.



Aradan yıllar geçer, Mihrimah Sultan Koca Sinan’ı bir gün huzuruna çağırarak İstanbul’da güzel bir yerde kendi adına bir külliye yapmasını ister. Mihrimah, Sinan’ın: “Nereye yapılmasını arzu edersiniz ?” sorusuna: “Yerini sen seç. ” diye cevap verir. Başmimarımız bunun üzerine 1540 yılında Üsküdar’da külliyenin temellerini atarak 8 yıl ara ile tasarımını tamamlar. Her duvarında bir duygu hükmünü yaşatan külliyeler şu an faaliyetlerini sağlamlığıyla sürdürmeye devam eder.


O yıldan sonra Sinan’ın Mihrimah’ı görmek için aradan 14 yılın geçmesi gerekir. Mihrimah Sultan 1567’de mimarımızı bir kere daha huzuruna çağırır. Aynı isteği gerçekleştirmesi için İstanbul’da kendi adına bir külliye daha yapmasını ister. Seçim yine Sinan’ın tercihine kalır. Başmimarımız matematiksel zekasıyla şehrin en yüksek tepesini seçer ve Edirnekapı surlarının mevkilerinde külliyeyi inşa eder. Her bir duvarının kullanımında seçilen malzemenin önemi mimarımızın tercihi özelinde gerçekleşir. Okuduğum kitapta sağlamlığı ve sürdürülebilirliği sağlaması açısından, her tuğlanın inşa ve tasarımında pirinç kabuğunun öğütülerek çimento harcına dönüştürdüğünü de ekleyeyim. Ayrıca Edirnekapı’daki külliyenin birkaç yıl süreyle restore edildikten sonra şu an kullanıma tekrar açık olduğu bilgisine de değineyim. Sanatının ve mimari bilgisinin yanında derinlerde yatan duygularını da tasarımlarında yansıttığını söylemeden geçmek istemem. Bu güzelliklerin yanında mimarımızın Mihrimah Sultan’a kavuşamadığı da söylenir. Hürrem kızı Mihrimah Sultan için tasarlanan camilerin, isminden gelen Güneş ve Ay hakikatinde cami inşasında etkin kıldığı da görülür. Bunlardan sadece yılın belirli aylarında (nisan ve mayıs) bir caminin arka bahçesinde Güneş batarken diğerinde Ay doğar.


Tüm bunlara ithafen bilinmelidir ki ardı sadece dillerden dile gelmiş bir efsane veya öyküleştirilmiş masal. Zamani yaşanmışlıklarla gelen söylenti; kesinliğinin bilinmediği ve sınırlarının ölçülmediği bir konu. Söylenti olduğunu bilmeme rağmen bunları okuyup derinlerle bütünleşerek bilip öğrenmek, kendi adıma söylemek gerekirse keyif verici. Okuyanlara da aynı hazzı vermesi dileği ile…


Not: Kitabı okumak isteyenlere ve ilgi duyacağına inanlara İki Cami Arasında Aşk kitabını incelemelerini tavsiye ederim. Tekrar belirtmek isterim ki hikâyenin bir hakikati olmamakla beraber bir söylentiden ibaret. ☺


Sevgiler...


Özge Akdeniz

İÇMİMARLIK ÖĞRENCİSİ


146 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page