Melike Yüksel, Mustafa Yazar, Büşra Altıntepe ve Zeynep Gül Akın'ın oluşturdukları sosyal sorumluluk projesi olan PinGOin, ülke genelindeki engelli bireylerin ve özel ihtiyaca sahip insanların sosyal mekanlara (restoran/kafe, alışveriş merkezi , otel, sinema vb.) güvenle gidebilmesini amaçlıyor. Bu dinamik ve yardımsever ekibe teşekkür ediyor ve projeyi daha yakından tanımak için röportajımızı paylaşıyoruz.
PinGoin projesini nasıl keşfettiniz? Bu fikir aklınıza nasıl geldi?
Türkiye’de yaklaşık 8.5 milyon engelli birey yaşadığını öğrendiğimizde çok şaşırdık çünkü engelli birey sayısı oldukça fazla olmasına rağmen dışarıda karşılaştığımız engelli bireylerin sayısı bu veriyle örtüşmüyor. Aslında PinGOin, uyuşmazlığın sebebini sorgulamamızla başladı.
"Neden dışarıda sosyalleşen ve özgürce hareket eden engelliler göremiyoruz?" diye sorduğumuzda bunun en büyük sebeplerinden birinin erişilebilirlik eksikliği olduğunu fark ettik. Mekanların, fiziksel ve davranışsal eksiklikleri engelli bireylerin sosyalleşmesinin önünde bir bariyer oluşturuyor. Bu da kişilerin sosyal hayata katılımını azaltarak izole olmasına sebep oluyor. Bu fikirle Ankara Kalkınma Ajansı’nın Gençler İçin Sosyal Girişimcilik Yarışması’na katıldık. Projenin gelişim aşamasında, yalnızca engelli bireylerin değil aynı zamanda farklı erişim kriterine sahip kişilerin örneğin çocuk, bebek ve evcil hayvan sahiplerinin de sosyal hayatta benzer sorunlarla karşılaştığını gözlemledik. Bu noktada PinGOin "Herkes İçin Sosyal Mekanlar" yaratmak hedefi için çalışan bir oluşum haline geldi.
Sosyal girişim sizin için nedir? Hedef kitlenizi kimlerdir?
Sosyal girişimler, sunduğu ürün veya hizmet ile sosyal bir soruna çözüm getirmek için çalışan ve elde ettiği geliri yine sosyal faydaya yatıran oluşumlardır. Biz de PinGOin’de engelli bireyler ve erişim kısıtlılığı yaşayan kişilerin sosyal hayata katılımının önündeki engelleri kaldırmak için mekanlara mimari ve davranışsal iyileştirme hizmetleri sunuyoruz. Bu noktada hedef kitlemiz iki ayrı grubu kapsıyor. Faydalanıcılarımız olan engelli bireyler, çocuk, bebek ve hayvan sahipleri için www.pingoin.net üzerinden ücretsiz bilgilendirme hizmeti sağlıyoruz. Kafe, restoran, alışveriş merkezi, müze gibi sosyal mekanları ise bir dönüşüme davet ediyoruz. Mekanlarını daha kapsayıcı yapmak üzerine mekan özelinde bir ihtiyaç analizi sunuyor ve iç mimari hizmetler sunuyoruz. Ayrıca mekan personeline iletişim ve davranış eğitimleri vererek sosyal farkındalığı artırmak için çalışıyoruz. Bu sayede toplumun birçok grubuna ulaşarak sosyal farkındalığı artırmak için faaliyetler yürütüyoruz.
Bu projenin Türkiye’ye katkısı nedir?
Engellilerin bağımsız ve özgürce sosyalleşmesi, Türkiye'de her zaman sorunlu bir konu olmuştur. Özellikle COVID-19 salgınından sonra mevcut durum daha da kötüleşti. Bu nedenle erişim türüne göre özelleştirilen sosyal mekanların erişilebilirlik oranları hakkında kullanıcıları bilgilendiren bir hizmet sunma zamanının geldiğini düşünüyoruz. Böylece, kişiler gitmeye karar verdikleri yerin erişilebilir olup olmadığı hakkında bilgi alabilir veya bir engelleyiciyle karşılaşma endişesi taşımadan sosyalleşebilirler. Dahası, günümüzde sosyal işletme sahipleri ve yöneticileri, ziyaretçilerin farklı ihtiyaç ve talepleri hakkında bilgi sahibi oluyor ve bilinçleniyor. Ayrıca pandemiden sonra her zamankinden daha fazla müşteri kazanmaları gerekiyor. PinGOin onlara yeni bir müşteri kitlesi sunuyor çünkü bir sosyal girişimle eskisinden daha fazla işbirliği yapmaya istekliler. Ayrıca erişilebilirlik sosyal bir mesele ve PinGOin olarak biz bütün toplumu etkileyen bu problemin yine toplumsal bir birliktelikle aşılabileceğine inanıyoruz. Amacımız sadece engelli ve erişim kısıtlılığı yaşayan bireyleri erişilebilir mekanlarla buluşturmak değil, kurduğumuz gönüllü topluluğu ile kapsayıcılık konusunda bir farkındalık oluşturmak. Ülkemizde yapılan erişilebilirlik çalışmalarını herkesçe duyulur ve bilinir olmasını bu sebeple değerli buluyoruz. Bu yüzden sadece yaşadığımız şehir olan Ankara değil, ülkemizin her bölgesinden bize katkı sağlayacak bir topluluk ile bu farkındalığı Türkiye genelinde yaymak ve bu bağlamdaki çalışmalarını anlamlandırmak temel ilkelerimizden biri.
Projenizde geldiğiniz aşamayı göz önünde bulundurduğunuzda, tasarımcıların etkisi hakkında neler düşünüyorsunuz?
Şehirlerimizde daha erişilebilir ve kapsayıcı bir yaşam imkanı sunma aşamasında farklı alanda çalışan pek çok paydaşa sorumluluk düşüyor. Yerel yönetimler, karar vericiler, sivil toplum örgütleri ve tabii ki tasarımcılar… Mekan tasarımcılarının hem insan hakları hem de meslek etiği gereği tasarladığı mekanların kapsayıcılığını ve erişilebilirliği hakkında ciddi bir sorumluluk üstlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bir tasarımcının bu konuda duyarlı olması demek tasarlanan mekanı, ürünü, hizmeti kullanan kişilerce de bu farkındalığın yayılması demektir. Bu bakış açısıyla erişilebilir olarak tasarlanan her mekan, hizmet veya ürün bir sonraki tasarımcı için örnek olabilir ve inanıyoruz ki şehirlerimizin refah seviyesini yükseltmek için bir çarpan etkisi yaratabilir.
Nasıl gönüllü olunur?
PinGOin gönüllüsü olmak için www.pingoin.net platformu üzerinden üye olmak yeterli. PinGOin gönüllüsü olduğunuzda kapsayıcılık ve erişilebilirlik üzerine yaptığımız toplantılara katılabilir, bu konulardaki fikirlerinizi https://pingoin.net/Blog linkine tıklayıp, misafir yazar olarak blog yazılarıyla bize ulaştırabilirsiniz. Ayrıca sosyalleşmek için gittiğiniz kafe, alışveriş merkezi, sinema, gibi mekanlarda 5 dakikanızı ayırarak web sitemizde yer alan mekan pinleme formumuzu doldurarak engelsiz erişime destek olabilirsiniz.
PinGOin: https://pingoin.net/
PinGOin Linkedin: https://www.linkedin.com/company/pingoin/
PinGOin Instagram: https://www.instagram.com/pin.goin/?hl=tr
PinGOin ekibine röportajı kabul ettiği için teşekkür ederim.
İç Mimar ve Çevre Tasarımcısı
Serra Koz
Comments