top of page

Klip İncelemeleri #2 Güzel Anıların Şarkısı: Birdy-Wings

Klip inceleme serisinden hepinize yeniden merhaba!

Bu yazıda sizlere, yazdığı sözlerin hikayesiyle ve kliplerine farklı tarzıyla imzasını atan Birdy’nin Wings isimli müzik klibinden bahsedeceğim.


The Vampire Diaries, Game of Thrones ve daha bir sürü önemli yapımda yer alarak aklımıza kazınan bu şarkı, hem sözleriyle hem de sahne tasarımlarıyla tamamen Birdy’nin düşüncelerini ve kişiliğini yansıtıyor. Asıl adı Jasmine van der Bogaerde olan Birdy, diğer şarkılarında olduğu gibi bu şarkısında da bizlere kendisinden bir kesit gösteriyor. Wings şarkısında bizlere ailesi ve arkadaşlarıyla geçirdiği güzel günlerin özleminden bahsediyor. Kanatlar kelimesi de kendisinin söylemine göre onun eve dönüş arzusunun bir simgesiydi. Sophie Muller tarafından yönetilen Wings klibini yarı öykülü bir klip olarak adlandırabiliriz. Klipte hem öykü özgün çağrışımlarda bulunmuş hem de şarkıcı ayrımına belli sahnelerde yer verilmiş.


Bazı sahnelerde sözlerden alakasız görüntüler görüyoruz. Burada söz ve görüntü bilinçli olarak kaydırılıyor ve sözler daha akılda kalıcı olabiliyor. Öyküsel olan çoğu klipte de bu şekildeki klip/öykü anlaşmazlığı sorun olmuyor ve bilinçli olarak yapılıyor.

Wings klibi görkemli bir malikâne içinde ve ormanda olmak üzere iki farklı mekandan farklı sahneler içeriyor. Peri masalından fırlamış gibi hem modern tarzda hem de Rönesans dönemine aitmiş gibi kostümler giyen oyuncular herhangi bir dönemin tarzına ait değil. Birdy’nin ruhani kişiliğini yansıtan bu klip kafasının içindekileri anlatmaya çalıştığı için bizi gerçek yaşamdan uzaklaştırıyor. Hem düşsel hem de gerçek gibi görünen, değişik mobilya ve aksesuar içeren, zengin ve karışık görünen odalar, hem rengârenk hem de karanlık görünen orman kullanılmış.


Klibin ilk sahnesinde belirli bir merkezi olmayan bir odanın içinde, koltukların üstünde parti kıyafetleriyle uyuyakalmış insanlar görüyoruz. Bu sahneye bakarken gördüğüm tavan süslemeleri, aydınlatma, mobilya ve aksesuar detayları bana biraz Rönesans dönemini biraz da Georgia dönemini anımsatıyor. Tavanda 17. yy’ dan izler görmek mümkün. Alçıdan yapılmış olduğunu tahmin ettiğim tavanda kornişler, geometrik ve kıvrımlı formlarla süslemeler ve tavan ortasında göbek kullanılmış. Tavana bakarken belirli bir simetri görülmemesine karşın yine de belirli parçalara ayrılıp süslemeli bir şekilde boyandığını görüyoruz. Tavanda tablo gibi çizimler ve figürler görmediğimiz için 17. yy ortaları ya da sonlarına ait olduğunu düşünüyorum. Georgia dönemine baktığımızda daha süslemeli, manzara resimli ve belirli bir şekilde simetrik olan tavanlar hâkimken Rönesans döneminde iç dekorasyon ve iç mekân tasarımı kavramı daha yeni geldiği için daha sade ve temiz çizgiler hâkim fakat duvarlara ve arka tarafta görünen düşey bölücü elemana(paravan) baktığımızda duvarlar simetrik alçı şekillerle süslenmiş ve boyamalarda daha canlı renkler kullanılmış. Tavan ve duvar birbirinden kornişle ayrılmış ve en ön taraftaki duvarda duvar kâğıdı kullanılmış.



Rönesans kültürel değişmenin ve sanatın değişim-gelişim zamanlarıydı. Öncesinde iç mekanla alakalı pek bir farkındalık yokken Rönesans ile birlikte mobilyalarda ince ahşap işçiliği, duvarlarda desenlere yer verilmeye başlandı. Zeminde ise halılar yer almaktaydı. Wings isimli klipten aldığım ekran görüntüsüne bakarsak, koltukların ayaklarına, sehpalara ve yanındaki aksesuarlara süslü oymalar yapıldığını görüyoruz. Ahşap oymacılığı bu dönemde en belirgin süsleme yöntemlerinden biriydi. Burada da koltukta döşeme olarak süslemeli bir kadife kaplama ve ayaklarında da süslü ahşap oyma tekniğini görüyoruz. Bu dönemde, mobilyaların mimari ile uyumlu olması için mimarların da görüşleri alınıyordu. Bu yüzden dönemin mobilyaları özenle işlenmiş sanat eseri değerindedir diyebiliriz. Alttaki görüntüye de bakarsak yukarıda bahsettiğim gibi zeminde halı kaplama görüyoruz. Halı da tıpkı tavan, duvar ve mobilyalar gibi döneme uygun desenlere sahip. Özenle işlenmiş ahşap ayaklar ve cilalanmış tablalar görüyoruz.


Mekanın dış cephesine bakarsak kapıda sade bir alınlık ve kapının açıldığı duvara çizilmiş bir manzara resmi görüyoruz. Bu tip süsleme ve betimlemeler genellikle Rönesans döneminde yapılsa da kapı ve cepheyle uyumlu olan sütunlara bakıldığında biraz da Georgia dönemine kaçıldığı söylenebilir. Belli bir kurala ve orana göre dizilen sütunların bitişini göremesek de başlıklarına bakarak; Amerika’daki birçok ön verandayı destekleyen, antik Yunan mimari unsuru ve klasik mimarinin en önemli düzeninden biri olan dorik/dor sütun tarzına benzer olduğunu söyleyebiliriz. Klipte kullanılan kostümler çoğunluk olarak yine Rönesans'ın son dönemine benzer olsa da modern kıyafetler de kullanılmış. Birdy’nin ruh halini yansıtan kostümler ve mekanın dağınıklığı aslında bizlere şarkı sözlerinin verdiği duygular hakkında mesaj da veriyor. Klip, iç dünyası ve duygusuyla sanatçıya yöneldiği için ayrı olarak Romantizm akımından da etkilendiğini söyleyebiliriz. Klipte mutsuz olarak ya da deli gibi amaçsızca dans eden insanlar bize klibin alt mesajının da geçmişe özlem yaşandığının, yalnızlığın, anıları hatırlama ve acı olduğunu gösteriyor. Doğa çekimi, ağaçlar, karanlık, kuru dallar, kirlenmiş ve sanki terkedilmiş gibi gözüken malikane girişi bize bu mesajı vermek için gösterilen şeyler. Kostümler giymiş ve dans eden insanlar Birdy’nin arkadaşlarıyla geçirdiği güzel zamanları yad etmesinin bir yolu ancak burada romantik bir mesaj da var.


“Under a trillion stars “Trilyonlarca yıldızın altında

We danced on top of cars Arabaların üstünde dans ettik

Took pictures of the stage Sahnenin resimlerini çektik

So far from where we are Şu an olduğumuz yerden çok uzak

They made me think of you…” Bana seni düşündürdüler…”


Birdy, yaşadığı onca anın ona sevdiği kişiyi nasıl anımsattığından ve onunla yaşadığı anları hep hatırlayacağından, imkanı olsa geri dönmek istediğinden bahsetmiş. Şarkının da başlığı olan kanatlar kelimesi özlenen anlara ve kişilere geri dönme isteği anlamında kullanılmış.

Şarkıyı yazdığında henüz 17 yaşında olan Birdy bizlere bu güzel şarkı aracılığıyla çok güzel bir hikaye anlatmış.

Bana ortaokul zamanında okuldan eve döndükten sonra hep izlediğim Vampir Günlükleri dizisini anımsatan bu şarkıyı sizlerin de dinlemesi için aşağıya bırakıyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere. Hoşçakalın!



Kardelen ÇİTAK

İçmimar


Klibi izlemek için;


186 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page