Çocukluğumdan beri hep doğaya, doğal yaşama ilgi duymuşumdur. Tabii ki bu yaşadığım yerle sınırlı değil; Dmax, Tlc gibi kanalları izliyorsanız orada bu tarz belgesellere rastlamışsınızdır. Alaska Evleri' ne ilgim Dmax'teki belgeseline denk gelmemle başladı. Doğasına, benzersizliğine, bakirliğine hayran kaldığım bu yerin belgeselini keşfetmemle neredeyse bütün sezonlarını bir çırpıda izlemiştim. Belgeselde bir emlakçı farklı ülkelerden Alaska'ya yaşamak için gelen insanların şartlarına uygun evler buluyor ve birini seçmelerini istiyor. Bu arada sizinde doğal yaşama ve bu şartlarda inşa edilen yaşam alanlarına ilginiz varsa önerimdir, en azından bir kaç sezon izlemekten keyif alacaksınızdır diye düşünüyorum.
Önceleri Alaska'dan ev satın almak gibi bir durum yokmuş, insanlar buldukları yerlerin üzerine ev ve iş yeri yaparak oranın sahibi olurlarmış. Yüz ölçümü olarak bu kadar büyük bir eyaletin nüfus yoğunluğunun oldukça az olduğu düşünüldüğünde çok şaşırılacak bir durum olmasa gerek. Bu arada fotoğraftaki deniz uçağı Alaska halkının ulaşımda en çok tercih ettiği araçtır tıpkı dolmuş gibi. İzlediğim belgeselde insanların ev seçme kriterlerinden birisi de göle yakın olması, çünkü deniz uçağıyla ulaşım çok daha kolay.
Benim bu eyalette en çok hoşuma giden durum yapıların doğanın önüne geçmemesi, doğanın bir parçası olması. Çünkü bakıldığında bu doğada yapaylığa, beton yığınına yer yok. ''O zaman eve ne gerek var doğanın bir parçası olup çadır kurup yaşayabilirim.'' diyebilirsiniz ki bu da boz ayılarla ve ren geyikleriyle aranız iyi değilse tehlikeli bir durum oluşturabilir. Burada yaşamaya başlayan insanlarda bunu düşünmüş olacak ki bu bölgede en kolay ulaşabilecekleri malzeme -ahşap- kullanarak evlerini yapmaya başlamışlar. İlk etapta tabi ki ''Ahşap buraya yakışır ahşap yapalım.'' diye bir kaygılarının olduğunu sanmıyorum örneğin tuğla gibi malzemelerin ithalat masrafları nedeniyle tercih edilmemesi yapılarda ahşap malzemenin ağırlıklı kullanılmasına neden olmuştur.
Evlerin iç kısmına bakacak olursak; geniş, ferah ve doğallığı yansıtan bir evden ne beklerseniz var.
Tavandan yere kadar uzanan pencereler, panoramik manzara
Nefes kesen dağ ve göl manzaraları, bahçenizden geçen geyikler ve boz ayılar görülmeye değer.
Açık plan ve açıkta kalan kirişler
Alaska'da çoğu ev sahibi ışığı daha iyi kullanabilmek; daha özgür ve esnek hareket edebilmek için açık plan tercih ediyor. Duvarların ortadan kalkması hem sınırlar içerisinde yaşama zorunluluğunu ortadan kaldırıyor hemde Alaska ruhunu yaşatıyor. Açıkta kalan kirişler ise Alaska'nın rustik havasına çok uygun.
Odun ateşinde yanan şömine Çoğu Alaska evinde artık gazlı şömineler kullanılsa da Alaska evlerinin ruhunda odun yakan şömineler var. Şöminelerden bazıları iki oda arasına ayırıcı olarak yerleştirilip aynı anda iki odayı da ısıtma görevi üstleniyor.
Soğuk Alaska günlerinde sıcacık bir sauna
Kış aylarında -45 dereceye kadar düşen Alaska soğuklarında vakit geçirilebilecek en güzel yerlerden biri sauna olabilir.
Ahşap mobilyalar
Alaska da evler genellikle odun, kütük malzemeleri ön planda kullanılarak inşa edildiğinden mobilyaların ahşaptan olmaması şaşırılacak bir durum olurdu. Ayrıca ahşap mobilyalardaki doğallık hissi de Alaska ruhuna oldukça uygun.
Ayı postları, dondurulmuş geyik başı
Alaskalı insanlar mevsimsel olarak dağ keçisi, ren geyiği, boz ayı, tavşan gibi hayvanları avlıyorlar. Hayvan kürkleri ısınma ihtiyacını karşıladığı için değerlendiriliyor ve yer yer aksesuar olarak da kullanılıyor.
Veranda
Alaska evlerinde bir diğer sık karşılan durum verandalar yani balkonlar. Genellikle yaz aylarında Alaska'nın bu eşsiz manzarasını izlemek için güzel bir tercihtir.
Comments