Medya, moda, sosyal medya, trendler gibi bu popüler kültürün bir parçası da mimarlık, mimarlığın popüler kısmı ise bu kültürden aldıklarını nasıl yansıttığı, yani sunum. İster final jüri paftaları deyin, ister mobilya katalogları, ister portfolyonuz veya konut reklamları…
Dönemler boyunca mimarlığın anlatım biçimleri aynı kaldı ama sunum ve anlatma şekilleri sürekli evrimleşerek değişti..Günümüzde bireyi odak alan bir yaşam şekli oluştu, herkes lider,herkes işinin patronu oldu..Y kuşağıyla şeffaflık geldi, Z kuşağıyla teknolojik bir nesil, ama en önemlisi bizler bu durumlara nasıl ayak uyduracağız?
Birkaç maddede gözlemlediğim 4 adet sunum tekniğinden bahsedeceğim, umarım paftalarınızı, portfolyolarınızı tasarlarken birkaç madde aklınızdan geçer.
1.Süreci Tasarlamak : Eskiz
Senede bir kez yapılan Viktoria Secret Show’u hiç izlediniz mi? Onu bu kadar büyülü ve merak edilir bir şov yapan şey sadece moda ve mankenler olamaz değil mi? Televizyoncuların uzun zamandır kullandığı bir yöntem olan ‘'backstage'’ dediğimiz kamera arkası etkisiyle, bizi seyirci olmaktan çok süreci yaşatan bir kamera açısıyla izlettiriyorlar. Bu da izleyicileri daha meraklandırır ve şovun bir parçası haline getirir. Yani bunun sunumlarımızla ne ilgisi var ki diye düşünebilirsiniz. Bir projeye başlarken ilk fikir aşamalarını düşünün, konsept tasarımlarını, fikrin çıkış noktasını... İnsanlar süreci tasarıma dahil etmemizi bekliyor, daha doğrusu bilgisayar çizimleriyle dolu paftalarınıza ruh katmanızı istiyorlar. Koyacağınız ruh projenin aurasını baştan aşağı değiştirebilir.
Kimbell Art Museum Genişletme Projesi: Kimbell Art Museum'un orijinal binası 1972 Louis Kahn tarafından tasarlanmıştı. Renzo Piano Building Workshop tarafından genişletme projesi yapıldı. (Kaynak: Arkitera)
2. Vakit Nakittir : Özet
Dilekçeler niçin kısa tutularak yazılırlar, niçin maillerimiz az ve öz olmalıdır, niçin markalar logolara ihtiyaç duyarlar? Bizim de projelerimizi ifade ederken, portfolyolarımızda ifademizi kuvvetlendirecek, özetleyecek imgelere ihtiyaç duyabiliriz. Gerek müşterimize, gerek hocalarımıza karşı, konseptimize ışık tutacak, belki oluşturduğunuz bir markanın kurumsal kimliğini yansıtacak.
Paftada gördüğümüz tasarımın, sol üstte yapılan küçük bir logoyla soyutlaştırılıp, basitleştirildiğini görüyoruz. (Kaynak: Pinterest)
3. İlk Göz Ağrısı : Ölçek
Göz ile ilgili daha fazla deyim söylemeden, hemen konuya girelim. Projelerimizi planda, vaziyetteki gibi edebiyatta da olduğu gibi ‘'ilahi bakış açısıyla'’ çizeriz. Çünkü mekanı yaratma sürecinde tasarımcı baş roldedir. Fakat her zaman render, eskiz, kolaj gibi ifadelerde insanların göz hizasından alınan perspektifler mekanın içine girmemizi sağlar. Kimi zaman bu basit maddeyi unutsak da etkileyici bir sunum tekniğidir.
Tek bir fotoğrafta hem insan ölçeğini hissettiren, hem de bütünü algılatan bir örnek.
(Kaynak: Pinterest)
Yine insan ölçeğine uygun bir bakış açısından, kolajla derinlik verilmiş bir örnek.
(Kaynak: Pinterest)
4. Yeniden Düşünün : Teknoloji
Edoardo Tresoldi der ki ‘'Bugün yarattığımız mevcudiyet, yarının hikayesi olacaktır.'’ Teknoloji kaçınılmaz olarak tasarımlarımızı, sunumlarımızı etkiler.Sadece pafta üzerinde değil, kendisinde de var olur. Dergilere, otobüs duraklarına,sergilere konulan karekodlar, telefonumuzla kontrol edebildiğimiz teknolojik araçlar… Sen de sunumlarını hazırlarken dijitalle senkronize hareket et, 21. yüzyıl teknolojik imkanlarını sömürmeyi unutma.
Karekoddan ilham almış, projesine yansıtmış üstelik logo olarak kullanılmış , interaktif bir paftaya dönüştüğünü umduğum bir örnek. Karekod bizi nerelere götürüyor acaba?
(Kaynak: Pinterest)
Özge KAYA
Mimarlık & İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı 4. sınıf öğrencisi
instagram @ozge.dwg
pinterest @ozgekaya