1960’larda başlayıp, günümüze kadar gelen sürdürülebilirlik kavramı ne ifade etmektedir? Aslında bakarsanız bu kavram insanın keşfetme, tüketme ve üretme arzusuyla hep var olmuştur; insanlar kerpiçten evler yaptıklarında da vardı, ılıman yerlerde güneye bakan mağaralara yerleştiklerinde de ve hatta nehir kenarlarına evler yaptıklarında da. Lakin bu kavram, nükleer santrallerin ve betonarmelerin arttığı bu dönemde kendinden daha çok söz ettirmeye başlamıştır. Sürdürülebilir mimari anlayışı ulusal ve uluslararası devlet politikalarından tutun, endüstriye, çevreye, enerjiye ve eğitime kadar bir çok alanda tartışılarak önemini hızla hafızalara kazımıştır.
Peki nedir bu sürdürülebilir mimari veya organik mimari?
En basit şekilde içinde bulunduğu çevreye zarar vermeden , onunla bir bütün olan yapının mimari felsefesi diyebiliriz. Temelinde ise yaşam kalitesi ve ekolojiye duyarlılık yatmaktadır.
Biz insanlar yaşamlarımızın %90’ını binalar içerisinde geçirmekteyiz. Bu nedenle binaların insan ve çevre sağlığı üzerindeki etkisini yadsıyamayız. Mimarlık uygulamaları günümüzde sadece teknikten ibarettir. Oysaki sürdürülebilir mimari teknikten ziyade insan ve çevrenin sosyal ilişkisini göz önünde bulundurarak daha uzun vadeli sonuçlar üretmeyi hedefler.
Sürdürülebilir mimarinin ana hedeflerini şöyle özetleyebiliriz:
• İklim değişikliklerine uyum sağlayabilen uzun ömürlü ve tasarruflu bina tasarımı
• Verimli enerji kullanımı
•Temiz su kaynaklarının korunması
•Doğal kaynakların etkin kullanılması
•Atıkların azaltılması
•Biyolojik çeşitliliğin korunması
•Sağlıklı iç mekan hava kalitesinin sağlanması vb.
Sürdürülebilir yapılar, çevrenin fiziksel varoluşuna saygı göstermektedir. Ayrıca bu sürdürülebilir mimari, kullanıcıya daha sağlam, daha konforlu bir alan yaratırken, yapıya da kendini yenileyebilme fırsatı sunar. En önemlisi gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak adına ''sürdürülebilirlik'' daha fazla dikkate alınmalıdır.
Peki Türkiye'de durum nedir?
Türkiye'de bu faaliyetler Avrupa ülkelerine oranla daha az aktif olsa da gün geçtikçe artmaktadır. TÜBİTAK, Çevre Bakanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, REC Türkiye, bazı özel sektör ve üniversiteler de bu konuda araştırmalar yapmaktadır. Mimarlar, mühendisler ve biz içmimarlar da yapacağımız işlerimizde bunu kendimize ilke edinmeliyiz. Sürdürülebilir mimariyi estetikle buluşturmalıyız.
Şimdi de bahsettiğimiz sürdürülebilir(organik) mimariye sahip birkaç yapıya göz atalım:
•THE ONION HAUSE
Mimar: Kendrick Kell
• URFA HARRAN EVLERİ
•ŞELALE EVİ (FALLINGWATER)
Mimar: Frank Lloyd Wright
•Berkeley Halk Kütüphanesi Batı Şubesi
Mimar: Harley Ellis Devereaux
Şule Nur TORUÇ
Doğuş Üniversitesi/ İç Mimarlık 2. Sınıf Öğrencisi
Bana Ulaşabilirsiniz İg: @suleetoruc
Comments