top of page

Karantinanın Mekanlara Sonsuz Etkisi: Sakinlik ve Huzur

Kuşkusuz tüm Dünyaya etki eden salgın hastalığın ve karantina hayatının en az psikolojimiz kadar etkilediği ögelerden biri de bulunduğumuz mekanlardır.Aniden hepimizi sarsan covid-19 hastalığı nedeniyle, herkes işini, okulunu bırakıp evlerine kapandı.(Bu gidişle evlerimizde kalmaya devam edeceğiz.)


Bu dönemden gerek maddi gerek manevi olarak çok etkilendik. İşsiz kalanlar oldu, aile bireyleri hastalanıp belki sevdiklerini kaybedenler oldu. Kimimiz mesleğimiz gereği çalışmaya devam ettik, sağlık çalışanları gibi, kimimiz çalışamadığı için kendimizi hobilerimize ve yaşadığımız mekanı güzelleştirmeye verdik. Pandeminin insan hayatına ve doğaya gözle görülür bir etkisi oldu. Şehir merkezine inen vahşi hayvan haberlerini gördük, hiç olmadığı kadar temiz olan denizi, okyanusu gördük. Ve tabii yaşadığımız mekanlarda da kuşkusuz radikal değişiklikler oldu.


Belirsizlik ve hiçbir şey yapamamanın verdiği stres ve kaygı içinde olmamız bizleri yeni bir yaşam tarzı oluşturmaya itti. Evlerimiz artık sadece dışarıdan geldiğimizde dinlenip uyduğumuz bir alan değil; iş yerimiz, okulumuz, spor salonumuz ve belki de en favori mekanımız haline geldi. Hal bu olunca da bizlere de yaşadığımız mekanlara çeki düzen verip daha aktif hale getirmek düştü! Yaşadığımız yeri tamamen değiştirmek mümkün olmasa da ufak birkaç dokunuşla bile atmosferde farklılık yaratabiliriz. Kullanacağımız duvar boyaları, duvar kağıtları veya mobilya kaplamaları ile yaşayacağımız psikolojik savaşın etkisini azaltabilmek mümkün.



2020’nin de trendleri olan pastel renkler ve doğadan ilham alınan tasarımlar artık vazgeçilmez olacağa benziyor.


Araştırmalara göre duvar, tavan ve mobilya kaplamalarında kullanılan pastel tonlar psikolojik olarak rahatlamış hissetmemize yardımcı oluyor. Bununla birlikte ahşapta her zamanki gibi doğanın güzelliğini ve dinamikliğini en çok hissettiren malzeme olarak mekanlarımıza yaratıcılık katmamızı sağlıyor. Çok fazla göz yoran gösterişli tasarım ve dekor ögelerinden ise vazgeçildi.


Hijyen takıntısının getirdiği sürekli temizlik yapma hissi bizleri yordu. Açık renk tonlarıyla boyanan duvarların daha aydınlık ve daha temiz hissi vermesi mümkün. Böylece salonlarımızda ayaklarımızı uzatıp rahatça kitabımızı okuyabiliriz. 2020 de oldukça popüler olan toz pembe rengi de ortama yumuşak bir etki sağlayabilir.


Ya da salonunuzun işlevi olöadığını düşündüğünüz bir köşesine ufak bir masa ya da koltuk koyup kitap okuma/çalışma alanı yaratabilirsiniz. Masanızın üzerine denk gelecek şekilde sarkıt aydınlatma kullanırsanız kendinize özel bir alan yaratmış olacaksınız.


Evde hala çalışmak zorunda olanlar için çalışma isteksizliği görülebilir. Bulunduğumuz ortama bira hareket katmak bizi neşelendirecektir. Mobilyalarda açık pastel tonlarını kullandıysanız duvarlarınıza hareketlilik katmak için bitkisel desenli duvar kağıtları kullanabilirsiniz. Ayrı bir çalışma odanız yoksa, çalışacağınız ortamı sadece bir aydınlatma ile özel bir alana dönüştürebilirsiniz. Aydınlatmada kullanılacak pirinç ve metal detaylar ortamı nötrlemenize yardımcı olacaktır.


Koridoru ya da kendi odamızı spor salonumuz yapacaksak neo mint rengi yatıştırıcı, iyileştirici ve cinsiyetlerden bağımsız bir renk olarak enerjik olmamızı sağlayabilir. Duvar ya da mobilya boyası olarak kullanabilir, mekana dinamizm katabiliriz.


Bu süreçte ve sonrasında doğaya dönüşü en çok hissettirecek ögeler kullanmamız çok önemli. Neo-mint rengi de biyofilik ve fütüristik mimaride çok fazla kullanılmaya başlanan renklerden biri. Bununla beraber gri tonları da ortamı nötrleyecek ve dinginliği sağlayacaktır.

Yaşadığımız mekanı sürükleyici ve huzurlu bir hale getirecek bir diğer malzeme de ahşaptır. Ahşap, mekanda taklidi olmayan bir organik sıcaklık yakalar. Evde, okulda, hastanede veya restoranlarda çok amaçlı olarak ele alınabilen ahşap, doğru malzemeler ile eşleştirilirse ortamda istenilen atmosfere kolaylıkla ulaşılabilir.




Zemin, tavan ve duvar kaplaması olarak kullanabileceğimiz ahşabı mobilyalara kaplama olarak da kullanabiliriz. Ahşap ortama hem yaratıcılık hem de doğallık katar.

Yukarıda evimizin artık çok farklı işlevleri olabileceğinden bahsetmiştik. Örneğin, koridor spor salonumuz olabileceği gibi mutfağımız da toplantılarımıza veya derslerimize katılabileceğimiz, balkonumuz ise sosyalleşebileceğimiz bir alan olabilir.


Ahşabın mutfak tezgahında veya masasında kullanımı ortamın boğucu olmasını engelleyebilir. Farklı renklerde ahşap kullanımı ise ortamın dinamizmini artıracaktır. Zemin döşemenizi değiştiremeyebilirsiniz fakat (eğer imkanınız varsa) ufak tefek kaplamalar yapabilirsiniz.



Balkonunuza çeşitli bitkiler, çiçekler koymak, led aydınlatmalar asmak balkonunuzu keyif köşeniz yapabilir, ufak ahşap masaların yanına puf yastık veya berjer koyarak çekici bir alan yaratabilirsiniz.


Yazımızın sonuna gelecek olursak, biliyorum hepimiz için bu süreç çok zordu ve daha ne kadar uzayacağını bilmiyoruz. Bu süreci kabul etmek ve günlük rutin oluşturmak bizde hayatımızın normal akışına devam ettiği duygusunu oluşturur. Bunu yapmanın en eğlenceli ve en kolay yolu ise yaşadığımız mekana doğru etkiyi verip işlevlendirmektir.


Umarım keyifle okursunuz.

Herkese sağlıklı günler dilerim!


Kardelen ÇITAK

102 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page