top of page
Yazarın fotoğrafıSerra Koz

Kullanıcı Adı: (İç) Mimar!

Güncelleme tarihi: 4 Haz 2019

Öğrencilik hayatımın son günlerini yaşarken birkaç gün sonra ismimin başına eklenecek unvanın aslında ne kadar da önemli olduğunu farketmeye başladım. Bu durum bir yandan endişe yaşatsa da eğitim hayatım boyunca öğrendiklerimi uygulayabilmek için piyasa araştırması yapmayı da ihmal etmedim fakat bu araştırma sırasında beni üzen bir olay ile karşılaştım.


Birçok kişi kendisini sosyal ağlarda tanıtırken isminin başına "içmimar" unvanını eklemişti. Biraz araştırıp yaptıklarını görünce aslında yapılan işin mekan analizi ve detay çözümlemesi değil sadece dekoratörlük olduğunu gördüm. Temel tasarım ilkelerine uyulmadan hazırlanan mekanlarda sadece renk uyumları ve birkaç aydınlatma elemanı ile ambiyansı değiştiren herkesin kendisini bir anda içmimar hissetmesi acaba ben neyim sorusunu sormama sebep oldu. Gerçekten ben ne olacaktım? Perde seçip, IKEA'dan mobilyalar bulup, birkaç yere spot ışık yerleştirdiğimde gerçekten içmimar oluyor muydum diye sormadan edemedim. Eğer bu iş bu kadar kolaysa zevkli olan bir insan eğitimini almadan, hatta eğitimini bırakın birkaç ustaya danışarak da içmimar olabilir miydi?


Bunları bir yandan düşünürken tabii ki araştırmalarım da devam ediyordu ve bu sırada ister istemez sadece içmimarlık ofislerine değil, mimarlık ofislerine de bakıyordum. Burada ise bir başka durumla karşılaştım. Mimari eğitim almış birçok kişi kullanıcı adının hemen yanına "Mimar/İçmimar" yazıyordu. Başta şöyle düşündüm: Acaba hem mimarlık hem de içmimarlık mı okumuş? Aslında olabilirdi. Eminim ki yapan da vardır fakat şunu fark ettim. Konut projesi olsun olmasın bir mimar iç mekandaki çözümlemeleri yapıp malzeme seçimlerine kadar gelince (anahtar teslim hali) kendisinin bir içmimarın yaptığı işi yapmış olduğunu düşünüp profiline içmimar yazanları gördüm. Aslında güzel bir durum. Belki de bir kişinin çok yönlü olması ile alakalıdır belki de bir Rönesans insanıdır. Böyle düşünceler aklımdan geçerken birden şunu der oldum. O zaman bir içmimar da iç mekan çözümlemesi yapıp dışına bir kabuk gibi duvarlar örer, üstüne de bir cephe tasarımı yaparsa, bir de yanına strüktürel elemanları eklerse mimar mı oluyor? Yani ben mezun olup bu hayalimdekileri yaparsam eğer profilime mimar da yazabilir miyim? Hatta belki de imza yetkim bile olur! Ne güzel hayat!


Aslında bunu düşünürken bir başka konuya da değinmek durumunda kalıyor insan. Ben bir içmimar olacağım. Mekan içerisinde mobilya tasarımı da yapıyorsam o zaman aynı zamanda endüstriyel tasarımcı da olurum. Hatta onu bırakın aydınlatmaya karar verip elektrik problemlerini çözebiliyorsam belki de elektrik-elektronikçi bile olurum. Hatta bunun yanında bir de bahçe yaparsam, bir çiçekçiyle anlaşıp iklime uygun bitkileri güzelce yerleştirebilirsem peyzaj mimarı olurum.


Her şey hayallerde basitken etik olarak pek uygun değildi. Bırakın unvanları, meslekleri birçok kişi kendi alanında bilgiye sahip değil. Şantiyelerimizdeki ustalarımızdan öğrenip yine de hatalar yapıyor, üstüne üstlük son teknolojileri takip etmemiz gerekirken bu kadar teknolojinin içinde olduğumuz bir dünyada tembellik yapıyoruz. Bırakın mimarı, içmimarı, teknikeri: Bilgiyi öğrenmeye üşenip sadece sıfatlarla kendimizi dolu bir kutuymuş gibi gösteriyoruz. Başkasının emeğini alıyoruz, bilgiyi öğrenmiyoruz ama başına sıfatlar ekleyip duruyoruz. Birbirimizin alanlarına saygı duymayı bırakın, bilmediğimiz konularda "Bilmiyorum." diyemeyip bir de üstüne ahkam kesiyoruz. Bunu özellikle bu konuda yazmamın sebebi ise bu durumun günümüzde çok tartışmalı olmasından kaynaklı. Tasarım alanları birbirini hem besleyen büyük bir zincirdir hem de bu zincirin her bir parçası kendi içerisinde özerk bir elemandır. Biri olmadan öbürü olamaz ya da eksik kalır. Bir eksiği ise diğer bir tasarımcı ne kadar kapatmak istese de o konudaki bilgiye tam sahip değildir. Belki kendi alanınızda bile bu bilgiye sahip olamayabilirsiniz çünkü tasarım asla sona ermez. Diploması olan ya da olmayan, şantiyede usta ya da ofiste tekniker hiç fark etmiyor. İnsanın kendisini geliştirmesi için bilgiyi kimden olursa olsun öğrenmesi gerekiyor ve bir meslek ismini bu kadar çabuk kirletmemesi gerekiyor. Olay sadece diplomada, meslek unvanlarında değil. Kişinin kendisi kendine şu soruyu sorabilmeli; Acaba ben bu işi hakkıyla ve doğru mu yapıyorum?



İ.D. Bilkent Üniversitesi

(İçmimar ve Çevre Tasarımcısı, Mimar, Endüstriyel Tasarımcı, Profesyonel Öğrenci, Okur-Yazar, Blogger, Editör, Tekniker, Sanatçı, Tasarımcı, Ressam, Karikatürist, Grafiker, Düşünür,Eleştirmen)

SERRA KOZ



797 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page